Pastadan pay almak ya da bölmek

Duyunu Umumiyeden beri yeryüzü nimetlerinden millet olarak, devlet olarak bize düşeni alamıyoruz.
Almak bir tarafa; üstüne üstlük enerji merkezlerinden oluşan bütün topraklarımızı kaybettik.

1.Dünya Harbine kadar sürdürülen süreçte borç içinde ve sürekli isyanlarla artık tarih sahnesinden silinmesinin şartları hazır bir Osmanlı oluşturuldu. Nitekim öyle de oldu.
Osmanlının çökmesiyle birlikte yeni bir dünya düzeni kurulmuş oldu.
Kurululan bu düzen ne işe yaradı, neler yaptı yüz yıldır izliyoruz.

Tasarlanan şey adalet üzerine olmadığı için bilim teknoloji gelişti, ve fakat insanlık geriledi.
Açlık, savaşlar, sömürü aldı başını gitti.
Biz elbette bunlardan nasibimizi aldık.
Afrikada, İslam coğrafyasının büyük bir bölümünde bunu doğrudan yaptılar.
Apaçık yaşandı her şey.

Bize gelince bu açıklıktan hep uzak kaldılar; çeşitli, dolaylı nice desiselerle yerimizde saymamıza sebep oldular.
Yeryüzü sahnesinde öylesine yaşayan bir millet zararsız kendi halinde bir devlet olmamız tasarlanmıştı.
Sıkıştığımızda hayatiyetimizi sürdürecek yardımda bulundular. Biraz kıpırdadığımızda ise bir bela musibet tasarladılar.

2.Dünya savaşı ile eksik kalan düzenlemeri yaptılar. Japonya’ya atılan atom bombası yeryüzünün suskunlaştırıldığı ve artık küresel diktatoryanın egemenliğin tescil edilişinin ilanıydı.
Kimsenin çıtı çıkmadı çıkamadı ve çıkmazdı.Yeryüzünün hakimleri belli olmuştu.
İşte kendi içinde devinen bir uyku bir uyanıklık hali içinde yürüyen ülkemiz ne zaman bir silkinse bir morfinle yeniden uyutuldu.

Marshall yardımları Türkiyenin zehirlenmesidir.

Nato,güçlü olmayan Türkiye’nin esaret halkasıdır.

Demokratik parlementer oyun bu esaret halkasının çekilip bırakılmasıyla gerçekleşebildi.
Darbeler, müdahaleler, kendine getirmeler.
Temel istek fark etmemizi istemedikleri ne olduğumuzu hatırlamamız ve hatırlamaktan doğacak irademizin ortaya konmaması idi.

Hemen somutlaştıralım.

Temel irademizin ne olduğunu ortaya koyma anlamında Erbakan Hoca’nın gayretleri bir şekilde sekteye uğratılınca ortaya Erdoğan çıktı.

Dünya sistemi(küresel diktatorya) Sayın Erdoğan’ı Erbakan’a göre daha elverişli bir aktör olarak gördü. Uzlaşılabilir ve hizaya getirilebilir olarak yorumladı.Ve açıkçası görünürde bir destek ve kolaylaştırma da sağladı diyebiliriz. Bunu yapmayı kafaya koymuşlardı ve o yüzden “muhtar bile seçilemez“ hale getirdiler. Sayın Baykal ne yaptı sanıyordunuz.

Şimdi neyi yaşıyoruz.Kopartılan fırtına nedir?
Sayın Erdoğan sürekli dile getirdiğim kendine özgü siyaset tarzıyla sisteme çomak soktu. Bence büyük bir oyun oynadı.
Dünya düzeninin Türkiye içinde kurmuş olduğu oyunları kendine zaman kazandırarak bir bir bozdu.
“Bizim çocuklarla bizim müritleri dalaştırdı.” böylelikle önce ülkedeki milli iradenin fesat merkezlerini ortadan kaldırdı.
Ve sonra Ey Dünya! Ey Batı! diye... ”Dünya beşten büyüktür” diye sıralamaya başladı.
Kandırılmış gibi davranarak kandırmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyoruz. Çok güzel. Batının gazaplanmasından keyf duymak lazım.Bizden bunun acısını çıkarmaya çalışıyorlar.

Asıl diktatörlük, Türkiye’nin az da olsa ortaya bir irade koymasına dayanamıyor ve bizi diktatörlükle suçluyor.
Şimdi bu referandumdan sonra “Türkiye’nin İradesi” daha da belirginleşecek. Çıldırmaları bundan.
Eksiklerimiz ve hatalarımız yok mu? Elbette var. Herkes hata yapar. Başka “ayıyla yatağa giren” meseleside var tabii.
“Türkiye’nin İradesi” ne anlamı bir şey. Rahmetli Oğuz Atay’ın hatırasına “Türkiye’nin Ruhu”nu yazmak gerekecek inşallah.

Yine uyduk klavyenin muradına yazıp geldik buraya kadar.
Dün Sayın Cumhurbaşkanı “rantiye” mi demişti. Evet onu yazacaktık asıl.
Türkiye global pastadan kendisine iane diye verilen, dilenirmiş gibi yaptırılan durumdan çıkmak ve hakkına düşeni almak için pastayı bölmek istemektedir.

Bugün Cuma birde değil mi?
Sözlerin en güzeliyle bağlamak düşer bize. Edeble hürmetle.

"Kitap ehlinden, ne de müşriklerden hiçbiri, size Rabbinizden bir hayır indirilsin istemez. Allah ise, üstünlüğü, rahmetiyle dilediğine mahsus kılar ve Allah çok büyük lütuf sahibidir."(Bakara 105.Ayet)

Tüm yazılarını göster