İsrail geri adım atmazsa Türkiye'nin yanıtı hazır

ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliği, dün düzenlenen törenle işgal altındaki Kudüs'e taşındı.

Törene ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner ile kızı Ivanka Trump da katıldı.

ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını Gazze sınırında protestolara sahne oldu.

Filistinlilere İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 60'a yakın Filistinli şehit oldu, binlerce Filistinli yaralandı!

YENİ VE SANCILI BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

İsrail'in tüm dünyada vicdanı olan herkesi ayağa kaldıran bu katliamı şüphesiz yeni ve çok daha sancılı bir dönemin de habercisi...

Arkasına Amerika'yı alarak acımasızca ve insanlık dışı bir şekilde masum sivillere yönelik bu saldırısıyla İsrail şüphesi ki dünya çapında yeni bir güç denemesine de kalkışacaktır.

Dış politikadan, uluslararası dengelere dek İsrail'in terörist bir kafa ile bu yeni süreçte yapacakları şimdiden birçok olumsuz gelişmenin habercisi olabilir.

Bu nedenle en başta da dediğimiz gibi, vicdanı olan herkes ve her ülke bu trajediye "dur" demek için elinden geleni yapmalıdır.

İşte asıl soru ve sorun da bu noktada yoğunlaşacak. O da uluslararası camianın kendi menfaatlerinden feragat edip, sıyrılarak nasıl bir araya gelebileceği ve somut olarak neler yapabileceği meselesidir...

TÜRKİYE'NİN TARİHİ ROLÜ

Bu çerçevede de yakın tarihin en önemli ve zor görevlerinden biri Türkiye'ye düşecek.

Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı gibi Türkiye, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının ardından 3 günlük milli yas ilan etti.

Türkiye ayrıca İsrail'le Filistin arasında yaşanan olaylar nedeniyle İslam İşbirliği Teşkilatı'nı acil toplantıya çağırdı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma günü Yenikapı meydanında Kudüs için dev bir miting düzenleneceğini duyurdu.

Ankara, Arap ve Müslüman dünyasına da uluslararası dayanışma ve yardım çağrısında bulundu.

Türkiye'nin bana kalırsa en zor görevlerinden biri de, yıllardır Arap dünyasının bu konunun çözümünde sağlayamadığı iş birliği, tek ses ve tek güç olabilme görüntüsünü sağlayamaya çalışmak olacak.

Çünkü maalesef şimdiden Arap dünyasında, Filistin'in yanında olmak gerekirken neredeyse İsrail'e yakın durabileceğinin sinyalini veren ülkeleri hissetmek mümkün hale geldi.

Normal şartlarda kabul edilemeyecek bu durum, uluslararası menfaatler dünyasında kabul edilemeyecek acı bir gerçek olarak karşımıza çıktı.

Türkiye sonucu ne olursa olsun bugüne dek Filistin davasında kararlığını sürdürecek. Ama asıl bu davanın yanında olması gereken başta Suudi Arabistan olmak üzere diğer aktörleri de samimi şekilde Filistin'e destek vermeye nasıl çalışacak bunu hep birlikte göreceğiz.

Açıkçası Ankara'da bu konuda Türkiye'nin samimi çıkışı ve çabalarına ayak sürümesi muhtemel ülkelerin olabileceğine yönelik endişeler var. Ama şu da biliniyor ki Ankara "Eğer bu büyük acıda bile, bu büyük mağduriyette bile Filistin halkının yanında duramıyorsanız, ne zaman kendinizi göstereceksiniz, ispat edeceksiniz?" sorusuna sormaya hazırlanıyor.

Daha da ötesi Ankara bu ülkelere "Eğer siz bu davada Filistin'in yanında durmazsanız tüm Arap ve Müslüman dünyası sizin tarih boyunca samimiyetinizden şüphe edecektir" uyarısında bulunacak.

TÜRKİYE ULUSLARARASI SEFERBERLİK İÇİN DÜĞMEYE BASIYOR

Bazı diplomatik kaynaklara göre, Türkiye'nin atacağı adımlar bu kadar ile de sınırlı kalmayacak...

İsrail'in tansiyonu sistematik olarak tırmandırmaya davam etmesi halinde Ankara bu ülke ile diplomatik ilişkilerini tıpkı eskiden olduğu gibi büyükelçilik seviyesinin altına tekrar indirebilir.

Ya da istişareler için çağırdığı Tel Aviv'deki büyükelçimizi teamüllerden çok daha uzun sere geri göndermeyerek tepkisini ortaya koyabilir.

Ayrıca İsrail ile devam eden diplomatik ve siyasi ilişkiler de dondurulmaya yakın bir seviyeye indirgenebilir.

Tüm seçeneklerin masada olduğunu belirten kaynaklar, Filistin ve Gazze'de yaşanan mağduriyetin giderilmesi için Türkiye'nin birçok uluslararası mekanizmayı harekete geçirmek için çalıştığını, yakın iş birliği içinde olduğu bazı ülkelerle yeni diplomatik ve insani girişimleri başlatabileceğini de belirtiliyor.

İSRAİL NEYİN PEŞİNDE?

İsrail gerilimi özellikle tırmandırıyor. İran'ı da işin içine sokup, İran üzerinden Orta Doğu'yu bölgesel bir savaşa sürüklemeyi düşünüyorlar.

Katliam ile bölgesel tansiyonu tırmandırıp bir süre sonra İran'ı da işin içine çekerek bölgesel savaşa yol açmak istiyorlar.

Tüm yazılarını göster