Dürziler İsrail’in bölge ajanı mı? Süveyda şehrinde yaşanan çatışmaların perde arkasında ne var?
Suriye’nin Süveyda şehrinde merkezi hükümet ile Dürzi gruplar arasında yaşanan gerilim sonrası bölgede tansiyon yeniden yükseldi. Dürzileri destekleyen İsrail, Suriye ordusuyla çatışınca bölge karıştı. Bu gelişmeler, İsrail’in neden Dürzileri desleklediği sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Dürziler hangi etnisiteye mensup?
Dürzilik bir ırk değil, bir inanç sisteminin temsilcileri olarak bilinir.
Bu yüzden kökenleri hakkında çeşitli iddialar bulunmaktadır.
Avrupalılar onları Haçlıların bölgedeki çocukları olarak tanımlar.
İsrail’e göre ise Dürzileri, İsrailoğullarının kayıp bir koludur.
İran, Fatımi bağlantılarından dolayı onları Pers İmparatorluğunun parçası olarak değerlendirir.
Türkiye’den bazı aydınlar Canbolatlar sülalesinin ülkemizde bulunan Dürzi akrabalarından hareketle onların Kürt kökenli olduklarını iddia eder.
Dürzi çoğunluğun konuştuğu dil Arapçadır ve Suriye Dürzilerinin 1921 yılından beri Arap ulusalcı hareketleri desteklemelerinden dolayı en yakın oldukları etnisitenin Araplar olduğunu söylemek doğrudur.
Velayet makamını esas alan Dürziler etnisite olarak kendilerinin Hz. Ali soyundan geldikleri ddiasındadırlar.
Dürziler Müslüman Mı?
Dürziler Halid bin Velid zamanında İslamlaştılar ve Şam’ın fethinde önemli rol oynadılar.
Hicretten sonra dördüncü asırda İslam’ın mesajının bozulduğu, Allah’ın Fatımi Sultanı Mansur suretinde göründüğü ve Vezir Musa’nın bu yeni inancın habercisi olduğu anlayışıyla İslam’dan saptılar
Dürzi inancının İslam’dan ayrılan üç temel tarafı var.
Birincisi reenkarnasyon anlayışıdır ki Dürzilik inancının temel esaslarındandır.
İkincisi bu din atadan gelir yani Yahudilerde olduğu gibi ya doğuştan Dürzi olursunuz ya da böyle bir ayrıcalığa sahip olamazsınız.
Üçüncüsü ise sırdır. Belki de Dürziliği bu denli ezoterik hale getiren nokta bu inanışın dışarıya kapalı mahremiyet algısıdır. İnancın öğretilerinin Dürzi olmayanlardan gizlenmesi bu inanca yönelik şayiaları artırmıştır.
Dürziliğin İslam’la en çok benzeyen noktası muvahhit bir din olmasıdır.
Yani Allah’tan başka bir Rab kabul edilmez.
Dürziler ve Türkler düşman mıydı?
Dürzilier, Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren Memlüklere karşı Osmanlının stratejik ortak ve müttefiklerinden biri oldular.
Öyle ki Sünniliğin hamisi olan Osmanlı Devleti 19. Asır’daki büyük Dürzi – Sünni Arap geriliminde tarafsız bir politika izleyerek kenara çekildi.
Osmanlı Devleti, Bosna Beylerbeyi Canbolatzâde Hüseyin Paşa gibi Dürzi kökenli isimleri devletin üst kademelerinde, bürokraside ve askeriyede kullanarak Dürzilerle olan bağını Cihan Harbi’ne giden sürece kadar güçlü tutmuştur.
Sultan Abdülhamit’in devrilmesinden sonra bazı valiler ile Dürziler arasındaki gerilimler yer yer çatışmalara neden olacaktı.
Dürziler, Suriye’yi bölmek mi istiyor?
1921 yılında Dürziler Suriye’de bağımsız bir devlet kurdular; ancak Fransızlar ve Marunilere karşı ulusal bir Suriye Devleti ve bağımsızlığının yanında tavır aldılar.
1946 yılında Suriye’de Milli Blok’un içinde yer alarak bağımsızlığa giden yolda önemli bir rol oynadılar.
Fransızların tüm tahrik ve provokasyonuna rağmen ulusal sınırlardan ayrılmayı düşünmediler.
1921 yılından beri Şam yönetiminden talepleri; dini bir anlamı da bulunan Şura Yönetimlerine merkezi hükümet tarafından karışılmaması ve meselelerine kendi içlerinde karar vermeleridir.
Esad’ı desteklediler mi?
Dürzilerin içerisinde Esad’ı destekleyen ve muhaliflere katılan küçük bir bölüm olmuştur.
Dürziler, din adamlarından oluşan şuraları siyasi meselelere ortak karar vermektedirler ve savaşın başından beri Dürzilerin genel eğilimi tarafsızlık olmuştur.
İç savaş boyunca gerek Esad ve gerekse muhalif kesimler yanlarındaki Dürzi isimleri abartarak sunmuştur. İki tarafından amacı Dürzileri yanına çekmekse de Dürziler savaşın ilk gününden itibaren tarafsız bir siyaset izlemiş ve iki tarafın da taleplerini reddetmiştir.
Dürziler İsrail’in bölgedeki ajanları mı?
İsrail’in Golan Tepelerini işgal ettiği günden beri Dürzileri devşirme siyaseti izlemektedir.
Dürzilere ekonomik imkanlar, kimlik, devlet kademesinde üst düzey görevler ve daha aklınıza gelebilecek sayısız taviz verilmiştir.
İsrail gibi taassup sahibi bir terör devletinden beklenmeyecek her şeyi adeta Dürzilerin ayaklarının önüne sermiştir.
Geçmişte Fransızlara karşı çok sert mücadele veren Dürziler, İsrail’e asla güvenmemektedir.
Bugün Dürzilerin çok az bir kısmı İsrail vatandaşlığını kabul etmiştir.
Dürziler, defalarca İsrail’in Golan’da işgalci olduğunu ilan ettiği gibi 1970’lerden beri Filistin mücadelesine en fazla destek veren İslam dışı gruptur.
Birçok Dürzi, FKÖ’ye destek sağladığı gibi eylemlerde dahi görev almıştır.
Golani ve Dürziler siyaseti nasıl şekillenecek?
İsrail’de yaşayan ve kendisini Dürzi din adamı gibi tanıtan bir avuç etki ajanının dışında Dürzi ileri gelenlerinin önemli bir kısmı ateşkes çağrısı ve diyalog çağrısı yapmaktadır.
Golani de iktidara geldiği ilk günden beri Dürzileri kazanma siyaseti izlemektedir.
Tüm bu çabalara rağmen İsrail sınırından giren sözde Dürzi silahlı gruplar çatışmalarda özellikle rol oynamaktadırlar. Başka bir deyişle İsrail; Dürziler ve merkezi hükümetin meseleyi kendi arasında halletmesine izin vermemektedir. Dürzi kartı bir iki sene içerisinde Suriye’nin işgali noktasında İsrail’in en büyük meşruiyeti olacaktır.
Tüm bu süreçlerde bölgedeki dinamikler, İsrail’in pervasızlığından çok Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın alacağı pozisyonu beklemektedir.