Devlet Bahçeli'den Özgür Özel'in sokak çağrısına sert tepki: Sokak sokak gez de görelim, boyunun ölçüsünü alalım!

Son dakika haberi: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Pençe-Kilit Harekâtı’nda şehit düşen askerlerimize rahmet dileyerek sözlerine başlayan Bahçeli, CHP'li belediyelere yönelik yolsuzluk operasyonlarını değerlendirdi ve CHP’yi 'organize suç şebekesi' benzetmesiyle hedef aldı.

ŞEHİTLERE RAHMET, AİLELERİNE SABIR...

Bahçeli konuşmasında ilk olarak Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde metan gazı nedeniyle hayatını kaybeden 12 askeri andı. "Hepimizi derin bir yasa boğan şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kahraman gazilerimize acil şifalar temenni ediyorum" ifadelerini kullanan Bahçeli, Türkiye’nin huzur iklimini bozmak isteyen çevrelere de tepki gösterdi.

“ORMAN YANGINLARINI BAHANE EDİP TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE SALDIRIYORLAR”

Türkiye’nin huzur ve barış iklimine ilerlediğini söyleyen Bahçeli, son günlerdeki orman yangınlarına ilişkin yapılan spekülasyonları eleştirerek şöyle konuştu:

"Bu yangınları bahane ederek Terörsüz Türkiye hedefine saldıranlar var. Yalanla, iftirayla milletin huzurunu bozmaya çalışanlar faaliyetteler. Elektrik hatlarından çıktığı tespit edilen yangınlarda ihmali olanlara yaptırım uygulanmalıdır. Devletimiz tüm gücüyle sahadadır.

“CHP’Lİ BELEDİYELER ÇETELEŞMİŞ BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜ"

Bahçeli, konuşmasının büyük kısmını CHP ve belediyelerine yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ayırdı. CHP’yi hedef alarak şu ifadeleri kullandı:

"CHP’li belediyeler milletin iradesini çiğnemiştir. Rüşvet ve yolsuzluk batağına saplanmış, demokrasi nimetini çeteleşmiş bir zihniyete teslim etmişlerdir. Adana, Antalya ve Adıyaman’da yaşananlar bunun göstergesidir. Masumiyet karinesi esastır, ama dökülen kirli çamaşırlar ortadadır."

“CHP, DİKENE SU VERDİYSE BEDELİNİ ÖDEYECEK”

Bahçeli, soruşturmalara destek vererek yargının hızlı karar vermesi gerektiğini vurguladı. CHP’ye yüklenmeye devam eden Bahçeli, "CHP ağaca su verdiyse korkmasın. Ama dikene su verdiyse bunun bedelini ödeyecektir" dedi.

ÖZGÜR ÖZEL’İN SÖZLERİNE TEPKİ: SOKAĞA ÇIK, BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ GÖRELİM

MHP lideri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in "Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim" sözlerine sert yanıt verdi:

“Türkiye özgür bir ülkedir. Elini tutan yok. Haydi sokak sokak gez de görelim, boyunun ölçüsünü alalım. Eğer bu sözlerin arkası darbe çağrısıysa, bunun karşısında Türk milleti ve devleti duracaktır.”

“DEM PARTİ TÜRKİYE PARTİSİ OLMAYA YAKINLAŞIYOR, CHP RAYINDAN ÇIKIYOR”

Bahçeli, konuşmasının sonunda DEM Parti’nin Türkiye partisi olma yönündeki çabalarını olumlu bulurken, CHP’nin "rayından çıktığını" ifade etti. "Kin, nefret ve düşmanlığı siyaset zannedenleri tanımıyoruz, tanımayacağız" diyerek muhalefeti suçladı.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Maalesef, Pazar günü aldığımız bir kara haberle kahrolduk. Pençe Kilit Harekatı Bölgesi'nde teröristler tarafından kullanılan bir mağarada icra edilen arama tarama faaliyeti esnasında metan gazı zehirlemesine bağlı olarak 12 kahraman askerimiz şehit oldu. Hepimiz üzüntüye boğan şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetle niyaz ediyor, acılı ailelerine, Türk silahlı kuvvetlerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyor. Halen tedavi gören kahramanlarımızı da acil şifala temenni ediyoruz.

 Türkiye'miz tarihi bir sürecin tam ortasında huzur ve barış benzinine doğru hızla mesafe alırken, iç ve dış kaynaklı provokasyon ve delikodu iklimini sıcak tutmak isteyenlerin varlığını elbette göze ödetmiyoruz. 

Bu yangınları bahane ederek Terörsüz Türkiye gayesine cephe açıyorlar. Orman yangınları istismar edip ortamı germeye çalışmak utanmazlıktır. Yalan ve iftira ile ülkemizin barışını çalışan kötü niyetler oldukça faal hale gelmişlerdir. Yangınların elektirik hatlarından çıktığı anlaşıldığına göre, ihmal gösterenlere yaptırım uygulanması sağlanmasıdır. Orman yangınlarına karşı devletimizi bütüm imkanlarıyla mücadele halindedir. 

Değerli arkadaşlar, uzun süredir dile getirdiğimiz temiz siyaset, temiz toplum, temiz yönetim gayesi artık ertelenemez mecburiyettir. Siyaset alanının aklanmaya ve arınmaya çok ciddi ihtiyacı vardır. Gördüğünüz kadarıyla mahalli yönetimlerde tuz kokmuştur, emanet ziyan edilmiş, milletin irade ve güveni hiçe sayılmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetimi altında bulunan belediyelerin yolsuzluk ve rüşve batağına saplanması, demokrasi nimetinin ve millet emanetinin göz göre göre çeteleşmiş bir zihniyet eliyle çiğnenmesi bu partiyi neredeyse organize suç şebekesine çevirmiştir. Hepimizi hayrete düşüren, herkese bu da mı olmuş dedirten gayri ahlaki ve gayri hukuki ilişkiler teker teker deşifre edilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Adana ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanları ile Adıyaman Belediye Başkanı yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonucunda yakayı ele vermişler, kirli çamaşırları da ortalığa dökülmüştür. CHP, bir hasta ağaç gibi ne filiz sürebilmekte ne yaprak açabilmektedir. Emanete sahip çıkmayanlar erdemden bahsetmemelidir. İçi alaca dışı karaca olanların ikbal hırsı gözlerini kör etmiştir. CHP'li belediye başkanlarının üstüne atılı suçlardan hesap vermesi hukuk üstünlüğünün sonucudur. Masumiyet karinesi esastır. CHP ağaca su vermişse kaygı duymasına gerek yoktur, ancak dikene su vermişse bunun bedelini ödemelidir. CHP'li belediye başkanlarında dönen kanun dışılığı ihbar edenler yiner CHP maskesleri takanlardır. Soruşturmalarda görev alan Cumhuriyet savcılarına güvenimiz tamdır. Yargısal süreçlerin uzaması sakıncalı ve buna gerek yoktur. Bu ağır yükü ülkemizin gündeminden çıkaralım ve kim haklı kim suçlu görüp çıkaralım. Türk milleti gerçekleri görsün bilsin hükmünü de ona göre versin diyoruz. Hukuka güvenmeyenlerin orman hukukuna güvenmeleri bir suçluluk psikolojisidir. 

"Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim, Mısır'daki meydanı izlediğiniz gibi izlersiniz" demişti Özgür Özel. Ölçüyü kaçırdığını görüyorum. Sokakta gezebilirsin, önüne geçen yok, haydi buyur sokak sokak gez de görelim, boyunun ölçüsünü alalım. Bu sokak merakı seni suça iterse karşında Türkiye Cumhuriyetini bulursun.

Böyle demokrasi anlayışı, böyle özgürlük ve milli irade bağlılığı olamaz. Rüşvet ve yolsuzkluk soruşturmalarında tutuklananalara ilgili esir tanımının kullanılması aymazlık ve ayıplı bir üslup. Bir hususun altını çizmek gerekmektedir. Dem Parti'nin Türkiye Partisi olmak için gösterdiği çaba memnuniyet verici. Bu kez de Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye partisi rayından çıkması çok düşündürücüdür. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve yanında yöresinde kuyruğa girmiş sipariş ve sipariş niyetli partilerin, kimi yönetici ve milletvekillerinin iktidara, insan onuruna, devlete ve milli değerlere saldırmaları, azgın iddiaları peş peşe sıralamaları ifade ve düşünce özgürlüğüyle nasıl terbiye edilecektir? 

Diyeceğim odur ki, bireysel çıkara dayan hesaplarını siyaset alanında, kin ve nefret olarak yayanları hiç tanımıyoruz ve tanımayacağız.