Cumhurbaşkanı Erdoğan İstiklal Marşı için ne dedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstiklal Marşı için ne dedi? İstiklal Marşı değişiyor mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan bugünkü muhtarlar toplantısında, "Temenni ederiz ki o da çıkar. Şu anda Fırat Kalkanı, Afrin, biz bununla ilgili bir İstiklal Marşı gibi demeyeyim ama bir Mehter Marşı gibi marşı da yazamalar mı?" dedi. Bu konu hakkında detayları merak eden vatandaşlarımız için detayları derledik...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 46. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiklal Marşımızın anlamını ancak dilimizle birlikte kalbimizle birlikte okuduğumuzda anlayabiliyoruz. En büyük üzüntüm marşı yüreklere nakşedecek bir bestenin bulunamamış olmasıdır. Burada da bestekarlara görev düşüyor. Güfte var, istenilen beste yok" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan İstiklal Marşı için ne dedi? İstiklal Marşı değişiyor mu? Detayları haberimizde bulabilirsiniz...

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İSTİKLAL MARŞI İÇİN NE DEDİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 46. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. İstiklal Marşı ile ilgili konuşan Erdoğan, "İstiklal Marşımızın anlamını ancak dilimizle birlikte kalbimizle birlikte okuduğumuzda anlayabiliyoruz. En büyük üzüntüm marşı yüreklere nakşedecek bir bestenin bulunamamış olmasıdır. Burada da bestekarlara görev düşüyor. Güfte var, istenilen beste yok. Temenni ederiz ki o da çıkar. Şu anda Fırat Kalkanı, Afrin, biz bununla ilgili bir İstiklal Marşı gibi demeyeyim ama bir Mehter Marşı gibi marşı da yazamalar mı? Bunu hazırlasınlar. Evde torunum bile Mehter Marşı ile yürüyor. Askerlerimizi de Mehter Marşı ile yürütür gibi yeni marşlarla yürütelim. 15 Temmuz için de marş yazılabilmeli. Şiirlerini yüreğiyle de yazan şairlerimize çok önemli görevler düşüyor" dedi.

"KALKINMADAN TAVİZ VERMEDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları...

Demokrasimize sahip çıkarken emniyetten, kalkınmadan asla taviz vermedik. Dünyada bu ikisini başaran az ülke vardır. 584 bin yeni öğretmen atadık, 110 yeni üniversite kurduk. Sağlıkta hastane ve diğer tedavi kurumları olarak 3 bin yeni tesisi ülkemize kazandırdık. Şimdi de şehir hastanelerimizi devreye alıyoruz. Bölünmüş yol uzunluğumuz 79 senede 6 bin 100 kilometreydi. Biz 16 senede buna 20 bin kiloketre bölünmüş yol ilave ettik. Karayollarımızın üzerine 258 yeni tünel inşa ettik. Dağları deldik, aşılmaz dağların hepsini delip geçtik. Ülkemizde daha önce olmayan yüksek hızlı tren (YHT) hatlarını inşa ettik. Şu anda Ankara, Konya, Eskişehir ve İstanbul YHT'den istifade ediyor. Eskiden sadece belirli bir kesimin faydalanabildiği hava yolunu, halkın yolu haline getirdik. Eskiden lüks otobüs fiyatına şimdi uçakla gidebiliyorsun.

Türkiye güçlenirken, büyürken hiçbir vatandaşımızın yoksulluğun pençesinden kıvranmasına rıza gösteremezdik. Şu anda tüm valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız hepsi sosyal yardım konusunda ilk müracaat kapısıdır.

Vesayet güçleri ile darbe heveslileri ile elbette bunların dışarıdaki destekçileri ile tarihi bir mücadele verdik, veriyoruz. Son 2 asırda neredeyse birbirinin kopyası saldırılarla, ihanetlerle mücadele etmiş bir milletiz. Çanakkale'de düşmana tarihinin en büyük hezimetini yaşattık ama bizim mücadelemiz orada bitmedi. İstiklal Harbi'ni de yakından takip ediyordu Akif. Şu anda müze olarak milletimize hizmet veren Taceddin Dergahı'na kapanan Akif, dünyadan ilişkisini keserek sabırsızlıkla beklenen şiirini 10 gün içinde bitirir. Meclis'te coşku ile gözyaşları içinde kabul edilen bu marş, öyle sıradan bir şiir, sıradan bir metin değildir. Bu marşımızın anlamını ve önemini çocuklarımıza iyi öğretmeliyiz.

İSTİKLAL MARŞI'NIN BESTELENMESİ

Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katılmış, 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılmış olan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklal Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir. Söz ve melodide yer yer görülen uyum (Prozodi) eksikliğinin (örneğin “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” mısrası ezgili okunduğunda “şafaklarda” sözcüğü iki müzikal cümle arasında bölünmüştür) esas sebebi de budur. Protokol gereği, sadece ilk iki dörtlük beste eşliğinde İstiklâl Marşı olarak söylenmektedir.

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl…
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
‘Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hak'kın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin mâbedimin göğsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahâdetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden nâ'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!

Yazlık Ev Dekorasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler O bölgelerde kuvvetli rüzgar, yağış ve toz taşınımına dikkat! 1 Mayıs borsada işlem yapılabilecek mi? 1 Mayıs'ta borsa açık mı?
Sonraki Haber