51 yıl önce bugün Ada'ya çıktık... Cevdet Yılmaz: Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonuna desteğimiz tamdır
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 51 yıl geçti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünü kutlayarak "Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonuna desteğimiz tamdır" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 51 yıl önce bugün gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’yla, Kıbrıs Türkü’nün varlık ve güvenliğinin teminat altına aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümünde bir mesaj paylaşarak şu ifadelere yer verdi:
TÜRKİYE KIBRIS TÜRKÜ'NÜN YANINDA
"Kıbrıs Türklerini mezalimden kurtaran ve özgürlüğe kavuşturan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü kutlu olsun! Bu suretle, Ada’da yaşayan Türkler kadar Rumlar için de yarım asırdır süregelen huzur ve güven ortamı oluşmuştur. Anavatan ve garantör Türkiye, her daim Ada’nın eşit sahibi Kıbrıs Türkü’nün yanındadır. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonuna desteğimiz tamdır.
Kıbrıs Türkü’ne uygulanan insanlık dışı izolasyonlarla mücadelemiz devam edecek; iktisadi ve mali iş birliğimiz ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınma çabalarına desteğimiz kesintisiz sürecektir.
Zürih ve Londra Antlaşmaları ile Kıbrıs Türkü’nün geleceğini güvence altına alan şehit Başbakanımız Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanımız Fatin Rüştü Zorlu’yu, Kıbrıs Türkü’ne önderlik yapan Doktor Fazıl Küçük’ü, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı, harekat kararını alan ve uygulayan Bülent Ecevit ile Necmettin Erbakan’ı bu vesileyle rahmetle ve minnetle yad ediyoruz. 1974 yılında milli davamız uğruna şehit olan Mehmetçik ve Mücahitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi şükranla anıyoruz."
ECEVİT'İN TARİHİ KONUŞMASI
20 Temmuz 1974'te Başbakan Bülent Ecevit’in emriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta başlattığı askerî harekât.
Harekâtın ilk ayağı Yunanistan hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla -Kuzey Lefkoşa da dâhil olmak üzere- adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı.
Başbakan Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.10'da şu açıklamayı yaptı:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma hareketi başlamış bulunuyor. Allah; milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz."
20 Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu, adaya saat 06.05'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı. Kıbrıs'a ayak basan ilk Türk askerleri, paraşütçülerdi. Hava İndirme Tugayının 1. Paraşüt Taburu, Pınarbaşı'na; 2. Paraşüt Taburu ise Gönyeli'ye indi. İlk taburlar inerken ciddi bir ateşle karşılaşmadılar. Denizden çıkarma, Deniz Piyade Tugayına bağlı askerlerce Karaoğlanoğlu (Pentemili) Plajı'na yapıldı. Çıkarma harekâtı başlamadan önce Pladini Plajı'nın ilerisindeki dağlarda önceden belirlenen hedefler Türk jet uçakları tarafından bombalandı. İlk çıkarma aracı saat 08.50'de sahile kapak attı.
Saat 11.15'te 3. Paraşüt Taburu, Pınarbaşı'na; 4. Paraşüt Taburu, Gönyeli'ye indi. 3 ve 4. taburlar, yoğun topçu ve havan ateşine tutuldular. Bu nedenle dağınık olarak inebilen taburlar bir hayli zor şartlarda toparlanabildiler.
Komando Tugayı da 20 Temmuz 1974 sabahı harekete geçti. 1. Komando Taburu, saat 08.20'de Pınarbaşı'na indi. Onu 2. Komando Taburu ile Gönyeli'ye inen 3. Komando Taburu ve Hamitköy'e inen Nevşehir Komando Taburu takip etti.
Tank ve zırhlı araçlarla takviyeli Yunan Alayı, hava kararmak üzereyken Kıbrıs Türk Alayına karşı taarruza başladı. Taarruz, Kıbrıs Türk Alayı tarafından geriye püskürtüldü. Diğer taraftan Rum Millî Muhafız Kuvvetleri, Girne Boğazı'na hâkim oldu ancak 1. Komando Taburu, Doğruyol Tepesi'ni ele geçirerek Girne Boğazı'nı kontrol altına aldı.
Harekâtın ikinci günü Rumlar, havadan inen birliklerle denizden çıkan birliklerin birleşmesini engellemek ve bu birlikleri imha etmek üzere harekât düzenlendi. Ada topraklarında savaş sürerken haberleşme ve koordinasyon eksikliğinden dolayı Kocatepe muhribi, Türk uçaklarınca batırıldı ve 54 asker öldü.
Kocatepe olayı üzerine Pakistan, seyyar bir hastane; İran seyyar hastane ve sağlık malzemesi gönderirken Libya, Türkiye'ye başta yedek parça olmak üzere her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu bildirmiş ve bu gelişmenin ardından Türkiye için gerekli yedek parça ihtiyacı, Libya tarafından karşılanmıştır.
Dış baskıların artması neticesinde Türk Hükûmeti, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 353 sayılı kararını kabul ederek harekâtın üçüncü günü olan 22 Temmuz 1974 saat 17.00'den itibaren ateş kesmeye karar verdi ve bu karar Başbakan Bülent Ecevit tarafından saat 10.00'da düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Karar açıklandığı sırada henüz Kıbrıs'ta havadan inen birlikler ile denizden çıkan birlikler birleşmiş bir durumda değildi, 17.00'ye kadar bunun gerçekleşmesi beklenmekteydi.
22 Temmuz günü 10.30'da Pladini Plajı'na varan Bora Özel Kuvveti, 3. Komando Taburu ile birlikte saat 17.00'de Girne'ye girdi. Çatışmalar üç dört saat daha devam etti. Küçük Kaymaklı köyü, Lefkoşa Sancağı Mücahitleri tarafından 18.30'da ele geçirildi. 22 Temmuz'dan 30 Temmuz'a kadar geçen süre içinde yaşanan ateşkes ihlalleri sonucunda Türk birlikleri, Yukarı ve Aşağı Dikmen (Dikomo), Kaynakköy (Sihari), Taşkent (Vuno), Akçiçek (Siskilip) bölgelerini ele geçirdiler ve ayrıca Lefkoşa Havaalanı çevresinde de ilerleme kaydettiler.
Lefkoşa Havalimanı'nın durumu İngiltere ve Türkiye arasında bir krize yol açmıştır. İngiltere Başbakanı Harold Wilson ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit arasında havalimanının durumu üzerine sert bir telefon görüşmesi gerçekleşti ve Wilson, Türklerin havalimanına herhangi bir taarruzda bulunmaması konusunda tehditkâr bir tutum aldı.
24 Temmuz 1974 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında Lefkoşa Havaalanı'nı kuvvet kullanmak suretiyle ele geçirmek için girişimde bulunmamayı kabul etti.
2 ve 3. Türk Komando Taburları da Zeytinli istikametinde ilerlemeye başladı. 22 Temmuz'da 3. Paraşüt Taburunun taarruzu sonucu, Deliktepe'nin ele geçirilmesiyle Türk birlikleri önce Girne'ye girdi, daha sonra da Lefkoşa'ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı birleşti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu müdahalesinin sonucunda Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki Nikos Sampson Hükûmeti görevini bıraktı. Yunanistan'da da askerî hükûmet, idareyi sivillere devretme kararı aldı ve yedi yıldır Fransa'da sürgünde bulunan Konstantin Karamanlis'i hükûmeti kurması için Yunanistan'a çağrıldı. Konstantin Karamanlis'in 24 Temmuz 1974'te hükûmeti kurması ile Yunanistan'da 1967'den beri devam eden askerî rejim son buldu.